12:51 pm - Leroy Sane Kimdir
12:39 pm - Tammy Abraham Kimdir
12:27 pm - Jhon Duran Kimdir
12:46 pm - Ali Koç Kimdir
12:19 pm - Ahmet Necdet Sezer Kimdir
12:09 pm - Ayasofya Cami
12:41 pm - Güneş Kremi Tercihi
12:32 pm - Kene Yapışırsa Ne Yapmalıyım
12:04 pm - En Ucuz Tatil
5:43 pm - Barış Alper Yılmaz kimdir
Hatice’nin Gece Yarısı Sürprizi: Kapıyı Açan Kayınpeder Değil, Eşi Çıktı
Hatice o gece yatağına uzandığında, yorgunluktan göz kapakları kapanmak üzereydi. Eşinin ayrılmasıyla evi sessizlik kaplamıştı, ancak bu kez tek değildi; kayınpederi misafir olarak kalıyordu. Genç kadının içinde belirsiz bir gerginlik, belki de alışık olmadığı bu durumdan kaynaklanan hafif bir tedirginlik vardı. Uykusu oldukça hafif seyrediyordu.
Beklenmedik Dönüş ve Rahatlama
Aniden, odasının kapı kolu tıkırtısızca döndü. Hatice’nin yüreği yerinden fırlayacak gibi çarpmaya başladı. “Yanlış mı işittim acaba?” diye düşündü panikle. Kapı yavaşça aralandı ve sönük bir ışık çizgisi içeriye sızdı. Hatice’nin kalbi hızlandı, nefesini tuttu. Ancak odaya giren kişi, kayınpederi değil, eşiydi!
Hatice şaşkınlıkla yerinden doğruldu, gözlerine inanamıyordu. “Sen… sen bu kadar erken mi döndün?” diye sordu hayretle. Eşi ona gülümsedi ve “Yolu yarıda kestim, seni tek bırakmak içime sinmedi,” yanıtını verdi. Yorgun ama huzurlu bir ifadeyle karısının yanına yaklaştı.
Hatice’nin yüzündeki şaşkınlık yavaşça neşe ve büyük bir rahatlamaya dönüştü. “Ben de… sen gidince kendimi çok huzursuz hissetmiştim,” diye fısıldadı. Eşi, “Biliyorum,” dedi, “babamla da görüştüm, o da senin için endişelenmiş. Sabah erkenden kalkıp köyüne dönecekmiş zaten.” Hatice’nin gözleri doldu. O an, kalbini sıcak bir duygu kapladı. Eşinin onu ne kadar düşündüğünü, yalnız kalmasın diye babasını çağırdığını ve sonra da vicdanı el vermediği için geri döndüğünü idrak etmişti.
Güvenin Tesisi ve Huzurlu Sabah
Sabah olduğunda, güneş ışınları perdenin aralığından süzülerek odayı aydınlatıyordu. Kayınpederi mutfakta çay demliyordu. Hatice de kahvaltı sofrasını sessizce hazırladı. Eşi masaya otururken tebessüm etti: “Baba, senin sayende Hatice yalnız kalmadı, ama ben de dayanamadım, erkenden geri geldim.” Kayınpederi de gülümseyerek yanıtladı: “Ne güzel, gençsiniz, birbirinize alışkınsınız.”
O anda Hatice’nin içine derin bir huzur yayıldı. Kısa süreli bir korku ve yanlış anlaşılma riski taşıyan o anlar, güvene, sevgiye ve bağlılığa teslim olmuştu. O sabah kahvaltı masasında üç kişi de içten bir sessizlikle gülümsüyordu.
Nihayet
O günden sonra Hatice, evde tek kalma kaygısı yaşamadı. Çünkü biliyordu ki, gerçek sevgi mesafeleri aşan bir bağdı. Eşi ne kadar uzaklara gitse de, gönülleri her zaman yan yanaydı. Ve bazen, en beklenmedik bir kapı aralanışı bile, insanın içindeki güven duygusunu yeniden yeşertebiliyordu.