5:43 pm - Barış Alper Yılmaz kimdir
5:32 pm - Alvaro Morata Kimdir
5:23 pm - Lucas Torreira Kimdir
12:43 pm - Borsada Son Durum Nedir
12:35 pm - Dolarda Son Durum Nedir
12:29 pm - Altında Son Durum Nedir
4:56 pm - Aslı Hünel Kimdir
4:49 pm - Esra Ezmeci Kimdir
4:44 pm - Kadir Ezildi kimdir
10:46 am - Survivor Çılgın Dilşah Kurt kimdir
Futbol dünyasında bazı oyuncular vardır ki, kariyerleri boyunca dev kulüplerin formasını giyer, büyük beklentilerle sahaya çıkar, ancak sürekli kendilerini ispatlama baskısı altında kalırlar. Álvaro Morata, bu tanıma en çok uyan isimlerden biridir. Hem İspanyol futbolunun önemli golcülerinden biri olan Morata, hem kariyerindeki iniş çıkışlarla hem de profesyonel duruşuyla dikkat çekmiştir.
Álvaro Borja Morata Martín, 23 Ekim 1992 tarihinde İspanya’nın Madrid kentinde doğdu. Futbola olan ilgisi küçük yaşlarda başladı ve ilk olarak Atlético Madrid altyapısında kendini göstermeye başladı. Ancak kısa süre sonra Getafe’ye, ardından da dünyanın en büyük kulüplerinden biri olan Real Madrid altyapısına geçerek yeteneğini geliştirmenin yolunu buldu.
Morata, Real Madrid Castilla (B takımı) ile parladıktan sonra A takıma yükseldi. Zinedine Zidane gibi efsane isimlerin rehberliğinde gelişimini sürdürdü. 2010 yılında Real Madrid formasıyla profesyonel kariyerine adım attı. İlk yıllarında büyük beklentiler yaratsa da, takımda Karim Benzema gibi güçlü bir rakibin varlığı nedeniyle düzenli forma şansı bulmakta zorlandı.
Bu durum, Morata’nın daha fazla oynamak için başka bir takıma gitme kararını doğurdu.
2014 yılında Juventus’a transfer olan Morata, burada kariyerinin ilk büyük çıkışını yaptı. Serie A’daki oyun tarzına hızla uyum sağladı. Özellikle UEFA Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği performans, onu Avrupa’nın en dikkat çeken genç forvetlerinden biri haline getirdi. Juventus ile lig şampiyonlukları yaşarken, 2015 yılında Şampiyonlar Ligi finaline kadar yükseldiler. Finalde eski takımı Real Madrid’e karşı oynayıp gol atması ise kariyerinin ironik anlarından biri oldu.
Juventus’taki başarılı performansı sonrası Real Madrid, 2016 yılında Morata’yı geri satın alma opsiyonuyla yeniden kadrosuna kattı. Bu kez daha olgun, daha özgüvenli bir forvet olarak döndü ve birçok maçta kritik goller attı. Ancak yine düzenli ilk 11 oyuncusu olamaması onu bu kez İngiltere’ye taşıdı.
2017 yılında Chelsea, Morata’yı yaklaşık 65 milyon euro bedelle transfer etti. Bu, o dönem İngiliz kulübü için büyük bir yatırım anlamına geliyordu. İlk sezonuna fırtına gibi bir giriş yapan İspanyol golcü, kısa sürede Premier Lig’e uyum sağladı. Ancak sezon ilerledikçe formsuzluk, özgüven kaybı ve baskı altında zorlanma gibi sorunlar yaşamaya başladı. İngiltere basınının acımasız eleştirileri arasında, performansı dalgalı hale geldi.
Morata, Chelsea’deki zorlu sürecin ardından 2019 yılında Atletico Madrid’e kiralandı ve sonrasında bonservisiyle transfer edildi. Bu, onun için bir tür eve dönüş anlamına geliyordu; çünkü kariyerine başladığı kulüp burasıydı. Diego Simeone yönetiminde fiziksel gücünü geliştiren Morata, savunma arkasına koşularıyla ve kafa vuruşlarıyla takımına katkı sağladı.
2020 yılında sürpriz bir kararla Morata, yeniden Juventus formasını giymeye başladı. Kiralık olarak döndüğü kulüpte, Cristiano Ronaldo gibi yıldızlarla birlikte oynadı. Teknik direktör Andrea Pirlo’nun planlarında önemli bir rol oynadı, ancak takım genel olarak beklentilerin altında kaldı.
Álvaro Morata, İspanya Milli Takımı ile de birçok büyük turnuvada boy gösterdi. 2016, 2020 Avrupa Şampiyonaları ve 2022 Dünya Kupası’nda milli takımın forvet hattında yer aldı. Özellikle Euro 2020’de attığı goller kadar kaçırdığı pozisyonlar ve kaçan penaltı sonrası gelen eleştirilerle gündeme geldi. Ancak Luis Enrique gibi teknik direktörlerin desteğiyle milli takımın kilit isimlerinden biri olmaya devam etti.
Morata, uzun boylu ve güçlü fiziğine rağmen oldukça çevik bir forvettir. Hava toplarındaki etkinliği, savunma arkasına yaptığı koşular, oyun zekâsı ve pozisyon alma becerisiyle tanınır. Ancak kariyeri boyunca zaman zaman özgüven eksikliği ve istikrarsızlıkla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Formda olduğunda elit seviyede, formsuz olduğunda ise beklentilerin altında kalan bir oyuncu profili çizer.
Morata, özel hayatında da oldukça dikkat çeken bir figürdür. İtalyan model Alice Campello ile evlidir ve bu evlilikten çocukları vardır. Sosyal medyada aktif olan Morata çifti, futbol dünyasında örnek aile imajı çizen isimler arasında yer alır.
Álvaro Morata, futbol kariyerinde zirveleri de, düşüşleri de yaşamış bir isimdir. Dünyanın en büyük kulüplerinde forma giymesi onun ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunu gösterirken, sürekli kendini ispatlamak zorunda kalması da modern futbolun baskısını yansıtır. Golcü kimliği, profesyonelliği ve futbol aşkıyla Morata, İspanyol futbolunun önemli figürlerinden biri olmaya devam etmektedir.