12:51 pm - Leroy Sane Kimdir
12:39 pm - Tammy Abraham Kimdir
12:27 pm - Jhon Duran Kimdir
12:46 pm - Ali Koç Kimdir
12:19 pm - Ahmet Necdet Sezer Kimdir
12:09 pm - Ayasofya Cami
12:41 pm - Güneş Kremi Tercihi
12:32 pm - Kene Yapışırsa Ne Yapmalıyım
12:04 pm - En Ucuz Tatil
5:43 pm - Barış Alper Yılmaz kimdir
Altın, tarih boyunca hem güvenli liman hem de değer saklama aracı olarak yatırımcıların gözdesi olmuştur. 2025 yılı itibarıyla küresel ekonomik belirsizlikler, merkez bankalarının para politikaları ve jeopolitik riskler, altın fiyatlarını yeniden gündemin en üst sıralarına taşımış durumda. Peki, altında son durum nedir? Bu yazıda güncel eğilimleri, fiyat hareketlerini ve geleceğe dair öngörüleri ele alacağız.
2024’ün sonlarında ve 2025’in başlarında, ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere birçok büyük merkez bankası, sıkı para politikasından kademeli olarak uzaklaşmaya başladı. Enflasyonun kısmen kontrol altına alınmasıyla birlikte faiz indirimi sinyalleri, yatırımcıların altına olan ilgisini artırdı. Çünkü faizlerin düşmesi, faiz getirisi olmayan altın gibi varlıkları daha cazip hale getirir.
Ayrıca, dolar endeksindeki dalgalanmalar ve tahvil faizlerindeki gerileme de altın fiyatlarını destekleyen diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
2025 yılı, Orta Doğu’da süregelen gerilimler, Ukrayna-Rusya savaşının hâlâ çözülmemesi ve Asya-Pasifik bölgesindeki Çin-Tayvan gerginliği gibi nedenlerle küresel çapta risklerin arttığı bir dönem oldu. Bu durum, yatırımcıların “güvenli liman” olarak tanımladığı altına yönelmesine neden oldu. Özellikle siyasi ve askeri kriz dönemlerinde altın, portföylerdeki riski dengeleyen en önemli araçlardan biri olarak öne çıkıyor.
2025 Mayıs ayı itibarıyla ons altın fiyatı 2.300 dolar seviyelerine yaklaşmış durumda. Bu, tarihî zirvelere oldukça yakın bir seviye. Gram altın ise, hem ons altındaki yükseliş hem de Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybı nedeniyle iç piyasada 2.500 TL seviyelerini aşmış bulunuyor.
Yatırımcılar arasında “altın hala alınır mı?” sorusu sıkça gündeme geliyor. Uzmanlar, kısa vadede kar realizasyonlarının olabileceğini belirtse de, uzun vadede altının hala güçlü bir yatırım aracı olduğunu savunuyor. Özellikle fiziki altına olan talebin artması, fiyatların yukarı yönlü baskı altında kalmasına neden oluyor.
Bir diğer dikkat çekici gelişme ise, merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi. Özellikle Çin, Hindistan, Türkiye ve bazı Orta Asya ülkeleri, döviz rezervlerini çeşitlendirmek amacıyla son yıllarda altın alımlarını hızlandırdı. Bu da piyasada arz-talep dengesini altın lehine çeviren bir diğer unsur oldu.
Altına yatırım yapmayı düşünen bireysel yatırımcılar için uzmanların önerileri şunlar:
Kısa vadede dalgalanmalar olağandır, bu nedenle panikle alım-satım yapılmamalı.
Altın, uzun vadeli bir yatırım aracıdır, portföyde denge unsuru olarak düşünülmeli.
Fiziki altın ile dijital yatırım araçları (gram altın, altın fonları vs.) arasında çeşitlilik sağlanmalı.
Jeopolitik ve ekonomik gelişmeler düzenli olarak takip edilmeli.
2025 itibarıyla altın, hem küresel belirsizliklerin artması hem de para politikalarındaki yumuşama nedeniyle yatırımcıların radarında yer almaya devam ediyor. Fiyatların rekor seviyelere yaklaşmış olması dikkat çekse de, uzun vadeli düşünen yatırımcılar için altın hâlâ önemli bir güvenli liman ve enflasyona karşı koruyucu bir araç olma özelliğini koruyor.